ABD'DE 2007 yılından beri NİÇİN TEK DİL ZORUNLULUĞU VAR Türkiye’ye çok dilliği öneren ABD kendi ülkesindeki ÇOK DİLLİLİĞİ YASAKLADI. 350 Milyon Nüfuslu ABD’nin üçte bir nüfusunun ana dili İspanyolcadır. Çinceden, İtalyancaya kadar çok sayıda dil kullanılır. ABD, 2007 yılında İNGİLİZCE DİL BİRLİĞİ KANUNUNU ÇIKARDI; KANUNUN GEREKÇELERİ şöyle: 1) EĞİTİM ve RESMİ YAZIŞMA MASRAFLARINDAN TASARRUF SAĞLAMAK. 2) Ülkedeki az gelişmiş bölgelerin DİL FARKI SEBEBİYLE GERİ KALMALARINI ÖNLEMEK. (Birleşmiş Milletler'in, resmi dil için kullandığı gerekçe budur; buna atıf yapılıyor). 3) İngilizce' nin "ABD'deki FARKLI ETNİK KÖKEN, KÜLTÜR ve DİLLERİ BİRLEŞTİREN temel OLGU" olduğu gerçeğinin kabul edilmesi. İngilizce Dil Birliği Kanunu, şu mecburiyetleri getiriyor: 1) KAMU VE ÖZEL TÜM İŞYERLERİNDE İNGİLİZCE KULLANILMASI. 2) VATANDAŞLIK BAŞVURULARININ Güvenlikten Sorumlu Bakanlığa verilen "İNGİLİZCE BİLME ŞARTINI YERİNE GETİRMEK" yetkisine göre İŞLEM GÖRMESİ. ABD’deki nüfusun içinde kesit olarak 110 Milyon ana dili İspanyolca-Portekizce olan insan bulunur. ABD'nin 1/3'ü = Toplam nüfusunun % 33'üdür.) 330 milyon ABD nüfusunun ancak 22 milyonu kökenini tanımlayamayıp kendine “AMERİKALI” diyor. Bu ortamda neden başka bir dil değil de, İngilizce resmî dil oluyor? ORASI KIZILDERİLİLERİN VATANI DEĞİL Mİ? 330 Milyonluk Amerika Birleşik Devletleri nüfusuna dahil 110 MİLYON İSPANYOLCA konuşan insan 2007'de geçirilen "Dil Kanunu" nedeniyle "ana dilde eğitim" talebinde bulunamıyor. Sadece seçmeli dersler alabiliyor. 50 MİLYON ALMAN, 18 MİLYON İTALYAN 10 MİLYON FRANSIZ ANADİL İDDİASINDA BULUNAMAZ. Anasından öğrenir ya da istiyorsa kendisi seçmeli ders alır öğrenir. Biri çıkıp da, Anayasa'dan AMERİKAN kelimesini çıkarın, İNGİLİZCE niye halâ resmî dil demez/diyemez ... Ya da resmî dilin dışında devlet dairesine bir dilekçe verebilirler mi dersiniz? Asla… Derhal kapının önüne konurlar...! BUNLARI OKUDUKTAN SONRA , KÜRTLER VE KÜRTÇE DAYATMASI HAKKINDA NE DÜŞÜNDÜĞÜNÜZÜ SORMUYOR, CEVABINI SİZE BIRAKIYORUZ. Almanya’da son 5 yılda bazı okullarda, DERS ARALARINDA VE OKUL BAHÇELERİNDE DAHİ ANADİLDE KONUŞMAK YASAKTIR. Almanya’da Türkçe dersleri sistemli bir şekilde kaldırılmaya başlandı. AKP İktidarından bu konuda TEK SES ÇIKMADI. Türkiye’nin, Almanya’da Türk Lisesi açılması isteğine MERKEL KARŞI ÇIKTI. Bir AB üyesi ülke olan SLOVAKYA, ülkedeki azınlıkların kamusal alanlarda KENDİ DİLLERİ İLE KONUŞMALARINI YASAKLADI. Slovakça dışındaki diller sadece evlerde konuşulabilecek. Yasağı ihlal etmenin cezası 5,000 Avro. Ülkedeki 500,000 Macar asıllı ve diğer azınlıklar karara isyan ettiler ama AB'den bu yasağa karşı tık yok. AB veya ABD, Slovakya hükümetine "MACAR AÇILIMI YAPIN, Macarca TV kurulsun, MACARLAR ANA DİLLERİNDE EĞİTİM YAPSIN" baskıları YAPMIYOR. FRANSA'DA Alsascien, Bretonca, Korsika'da KENDİ DİLLERİNDE OKUMA-YAZMA-YAYIN YASAKTIR! Paris'teki bir mahkemede sanıklar Korsika dilinde konuştukları için mahkeme görevlileri tarafından yaka paça mahkeme salonundan dışarı çıkarılıp mahkeme binasının merdivenlerinden sokağa yuvarlanmışlardı. FOTOĞRAFI DA HÜRRİYET'İN İLK SAYFASININ tam orta yerine BASILMIŞTI. HİÇ KİMSE FRANSA'YA "Korsikaca, Baskça, Brötanca, Oksitanca, Provensçe TV kur, bu dillerde eğitim yap" DİYEBİLİYOR MU? Almanya, Fransa ve Slovakya örneklerinde gördüğümüz gibi, etnik dillerde eğitim ve TV-radyo bir AB ŞARTI DEĞİL. Peki, BİZ NİYE KÜRTÇE EĞİTİM, TV VE RADYO YAYINI YAPMAYA ZORLANIYORUZ? Başka AB üyesi veya adayı ülkelerden istenmeyen, SADECE TÜRKİYE'DEN İSTENEN bu hususların nedeni nedir? Şimdi, ABD titizlikle İngilizce Dil Birliği Kanunu uygulamaya yönelirken, Avrupa Birliği projesine rağmen, her Avrupa ülkesi kendi dilinde yayın ve eğitimde ısrarlı iken, Türkiye'ye NE oluyor? Yoksa Türkiye başka mecralara mı taşınıyor? "KÜRT AÇILIMI TÜRKİYE'Yİ AB'YE YAKINLAŞTIRIYOR" diye bol keseden palavra atanlar buna ne diyor? KÜRTÇE DİYE BİR DİL VAR MIDIR? Kürtçe VERNAKÜLER (basit iletişime yönelik, kelime hazinesi kısıtlı, doğal ihtiyaçları karşılama amacını taşıyan bir konuşma dili) BİR DİLDİR. Zusuf Ziyaeddin Paşanın KÜRTÇE-TÜRKÇE SÖZLÜĞÜNDE yer alan 5900 kelimenin %22’sinin Farsça, %20’sinim Arapça, %17’sinin Türkçe, %8’inin özel isim ve %22’ünün de Süryanice, Rumca, Ermenice, Rusça, Yunanca, Fransızca kökenli oldukları saptanmıştır. Menşei tesbit edilemeyen sadece 164 kelime vardır. Ortak dil oluşturulabilecek mi bu düşünce mümkün mü? HAYIR. Neden? Çünkü dil olma özelliğine sahip olmayan kürtçe bir ağızdır. Birçok, 5-6 lehçesi vardır. Her lehçede şive değiştiktir. Türkiye’de konuşulan en büyük lehçe yüzde 85 ile KURMANCİDİR. Bunun da kendi içinde ŞİVELERİ VARDIR. BEHDİNAN-BOTAN, SİLİVİ ve MEHMEDİ’dir. Diğerleri DIMİLİ lehçesini kullanır Dımili lehçesini kullananlar kendilerine “KIRT” konuştukları diyalektiğe de “KIRTKİ” derler. Bunlar ZAZA OLARAK TANIMLANIR. Zaza Sasan’dan bozulmadır. Roma dönemindeki SASANİLERDEN KALMADIr. Tunceli’nin yüzde 60 zazaca konuşur. Zazalar kurmancileri yüzde 50 anlarken Kurmancilerin yüzde 90 ını onları anlamaz. Kürtçe diye dil yaratılmak istenmektedir. 100 yıldan beri Oslo (Norveç), Paris (Fransa), Telaviv (İsrail), Erivan (Ermenistan), Vatikan, İngiliz muhipler cemiyeti ve Kürt Teali cemiyetinin tarafından yapılan Kürd dili ve grameri oluşturma çalışmalarına rağmen, ortak ağız şive dil oluşturulmamıştır başarılı olamamıştır. PKK LİDERİNİN BİLE KÜRTÇE BİLMEDİĞİ bir ortamda hangi kültürel haklar ileri sürülüyor ki? ABD’nin İngiltere’nin başaramadığı durumu şimdi TÜRKİYE’Yİ YÖNETEN AKP ELİYLE YAPMAYA ÇALIŞIYORLAR. YARGITAY İKİNCİ DİLİ, YASALARA VE ANAYASAYA AYKIRI OLDUĞU KADAR AİMH VE SÖZLEŞMESİNE DE AYKIRI BULDU. Son günlerde yaygın olarak konuşulan iki dil veya ana dil adı altında bir başka dil ile eğitim yapılması ve kamu hizmetlerinde kullanılması yolundaki tartışmalar üzerine bir açıklama yapan HUKUKUN EGEMENLİĞİ DERNEĞİ Genel Başkanı Av.A.Erdem Akyüz; konunun Yargıtay ilamları ile kesin olarak karara bağlanmış olduğunu, ikinci dilin; T.C. Kanunlarına, Anayasasına aykırı olduğu kadar, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve AİHM Kararları ile ülkenin kamu düzenine, birlik ve bütünlüğüne de aykırı olduğunun belirlendiğini ifade etti. Akyüz : “Bir sendikanın tüzüğünde -bireylerin ana dillerinde öğrenim görmesini ve kültürlerini geliştirmesini savunur- ibaresi bulunması ve verilen ihtar üzerine de bu ibarenin kaldırılmaması sonucunda açılan kapatma davasında Yargıtay; ikinci dil veya ana dil adı altında eğitim ve hizmet verilmesini Türkiye Cumhuriyeti Yasaları ve Anayasası yanında, AİHM Kararları ve Sözleşmesine de aykırı bularak, bu nedenle Sendikanın kapatılması gerektiği yolunda karar vermiştir.? Dedi. Kapatma kararının gerekçelerini açıklayan Akyüz : YARGITAY KARARINDA; é”ürkiye Cumhuriyeti Anayasasının değiştirilmesi dahi teklif edilemeyecek 3. maddesinde Türkiye Devletinin anadilinin Türkçe olduğu belirtildiği gibi, eğitim ve öğretim hakkı ve ödevi başlıklı 42. maddesinin 6. fıkrasında Türkçeden başka hiçbir dil, eğitim ve öğretim kurumlarında Türk Vatandaşlarına anadilleri olarak okutulamaz ve öğretilemez, 66. maddesinde Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk'tür.” Düzenlemeleri karşısında başka türlü hareket edilemeyeceğini karara bağlamıştır.? Şeklinde açıklamalarda bulundu. Yargıtayın 2004/28345-24792 sayılı kararında Türkiye Cumhuriyeti Yasaları yanında AİHM Kararları ve Sözleşmesine de değindiğini ifade eden Akyüz : Yargıtay kararında; -Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 10. maddesi ifade özgürlüğü ile ilgili olup herkesin görüşlerini açıklama ve anlatım özgürlüğüne sahip olduğu belirtilmekle beraber, bu özgürlüğün ulusal güvenlik, toprak bütünlüğü veya kamu düzeninin sağlanması amacıyla yasayla sınırlandırılabileceği belirtilmektedir.- denmek sureti ile, İKİNCİ DİL veya ana dil uygulamasının, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile güvence altına alınan, ULUSAL GÜVENLİK VE KAMU DÜZENİNE AYKIRI OLDUĞUNU DA HÜKÜM ALTINA ALMIŞTIR. Yasalar, Anayasa, AİHM Kararları, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine dayanarak verilen kesin kararlara rağmen halen bu konunun tartışılmakta olması ciddi bir hatadır ve boş işlerle meşgul olmaktan başka bir anlam taşımamaktadır" Şeklinde açıklamalarda bulunmuştur. https://www.facebook.com/ notes/ilkeler/ abdde-2007-yılından-beri-niçin- tek-dil-zorunluluğu-var/ 580632955329649 — Banu Hekimoglu Uslay ile birlikte.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder