Yolsuzluklar sır değildi. Her vatandaş kendi ilinde, beldesinde zaten bu yolsuzlukları görüyordu. Bakanların karıştığı yolsuzluğun boyutunun 100 milyar Euro’yu bulduğu yazıldı. Bence bu miktar buzdağının görünen bir ucudur.
Alanya’dan Gazipaşa’ya gidiyordum. Demirtaş’ı geçtik, yolun üzerinde bulunan tepeye bir otel yapılmış. Yolu üstten bir tünelle geçip, asansör ile denize inişi sağlamışlar. Yakınlarında başka tesis yok. Yerleşim de yok. Epey maliyeti olduğu görülen otelin sahibini merak ettim. Otelin yapıldığı arazi ikinci dereceden sit alanıymış. AKP’nin Diyarbakır milletvekili olan eski bir bakanına aitmiş. İkinci dereceden sit alanı olan arazi daha önce hazinecilerin gizlice kazı yaptığı bir yermiş(!)… Gömü alanlarından yol geçirmek, bina yapmak AK şeytanların ayrı bir icraatıdır.
Yani, Beşiktaş yargısının polis görünümlü BTÖ elemanlarının Teğmen Mehmet Ali Çelebi’nin telefonuna suç örgütlerinin telefonlarını eklemesi gibi sehven bir durum yoktur. Milyon dolar paralar sehven ayakkabı kutularına konmadı. Gemiciklerin, villaların, mücevher dükkanlarının sehveni olamayacağına göre, soygun açıktır.
Bu ülkede Cumhuriyetin bütün maddi kazanımları satıldı. Üzerine Cumhuriyet döneminde (80 yıl) yapılan toplam borcun üç katı borç yapıldı. Üretime yönelik hiçbir yatırım yapılmadı. Devlet memuru ve işçi sayısı beşte bire indi. Yani kamu gideri azaldı. Devlet taşeron işçi çalıştırıyor.
Halk giderek daha çok fakirleşti. Alım gücü düştü.
Erdoğan yemedik diyor. Halk zaten aç. O zaman Nasrettin Hoca misali adama sorarlar. Bu kediyse et nerede? Et buysa kedi nerede?
Kurmaca davalar üzerinden AK Darbe yapıldı. Devletin çivileri söküldü. Bütün değerler ters yüz edildi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder