***DİN DİN DİYEREK GELDİLER / DİNİ YEDİ BİTİRDİLER***
AKP DÖNEMİNDE HIZ KAZANAN AHLÂKSIZLIK,
CHP VE MHP NİN ENDİŞESİZLİĞİ!
''Devletler, parasızlıkları sebebiyle değil, sadece ve sadece ahlâksızlıkları sebebiyle yıkılırlar çünkü devlet tüccar değildir. Tarih kitapları, ahlâksızlıkları sebebiyle çöken irili ufaklı devletlerin cesetleriyle doludur. Şurası da bir gerçek ki devletin mâli iflasının temeli de ahlâksızlığa dayanır''
AKP DÖNEMİNDE HIZ KAZANAN AHLÂKSIZLIK,
CHP VE MHP NİN ENDİŞESİZLİĞİ!
''Devletler, parasızlıkları sebebiyle değil, sadece ve sadece ahlâksızlıkları sebebiyle yıkılırlar çünkü devlet tüccar değildir. Tarih kitapları, ahlâksızlıkları sebebiyle çöken irili ufaklı devletlerin cesetleriyle doludur. Şurası da bir gerçek ki devletin mâli iflasının temeli de ahlâksızlığa dayanır''
İslâm ahlâkı, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa’nın hayatını çepeçevre kuşatan ve O’nun toplum içindeki yaşayışını biçimlendiren davranışların bütünü olup, Kur’an da bildirilen emir ve yasakların günlük hayata uygulanış şeklidir.
Peygamber efendimiz yaşayan canlı bir Kur’an dır. Yüce Kur’an a, iki ayak ve bir baş eklenirse, işte o HZ. MUHAMMED (sav) olur ve halk içinde dolaşır. Kısaca, HZ. Muhammed ‘’Canlı ve yaşayan Kur’an’dır’’
Bugün birileri HZ. Muhammed’siz bir İslâm inancı dayatıyor ki AKP nin 2004 yılında hazırlayarak, İlk Okullarda çocuklarımıza okuttuğu DİN KÜLTÜRÜ ders kitabına bakınca, aklı olan bunun böyle olduğunu hemencecik görecektir.
Bunun tek sebebi; Peygamber Efendimizi ve O’nun hadislerini yok sayarak, Kur’an’a istediklerini söyletebilmek ve kendi hatalarını, günahlarını örtüp, dini kullanarak toplum nezdinde aklanabilmektir’’
Bunun tek sebebi; Peygamber Efendimizi ve O’nun hadislerini yok sayarak, Kur’an’a istediklerini söyletebilmek ve kendi hatalarını, günahlarını örtüp, dini kullanarak toplum nezdinde aklanabilmektir’’
Peygamber Efendimiz, insanlara güzel ahlâkı tavsiye etmesinin yanında, tavsiye ettiklerini bizzat kendisi de yaşayıp, güzel ahlâk konusunda insanlara rehberlik ederek örnek olmuştur.
O' Kur'an'ın vitrini, insanlığa bakan yüzüdür. Ne mutlu O'nun yolundan giden HAK-HUKUK EHLİ idarecilere ve ne mutlu böylesi idarecilere sahip olan milletlere!
İşte bu güzel ahlâkla ahlâklanarak, huzur ve sükûn içinde mutlu ve müreffeh bir hayat sürmeyi başarabilmiş ceddimizin yaşamış olduğu Osmanlı - Türk İmparatorluğu Anadolu’sunda, birçok Kadı, ‘’AYLARDAN BERİ KADILIĞIMIZA TEK BİR DAVA DAHİ GELMEDİ, BANA İHTİYAÇ YOK, NE GÖREV YAPTIM Kİ MAAŞ ALMAYA HAKKIM OLSUN’’ diyerek devletten maaş almayı dahi reddetmişlerdir.
Peygamber Efendimizin güzel ahlâkını hayatına tatbik eden ceddimiz, bu ahlâk sayesinde birbirleriyle uyumlu ve öylesi bir kardeşlik havası içinde gül gibi geçinip yaşıyorlardı ki, sanki koca imparatorluk, bir evin insanlarından oluşmuş gibiydi.
Aralarında kavga – niza – kin ve hasede yer vermediklerinden, mahkeme kapıları devamlı kapalı kalır ve bu yüzden içerideki evrak ve eşyalar rutubetten küf tutardı da, kadı efendi arasa sıra kapı ve pencereleri açıp, içerisini havalandırırdı…
GÜNÜMÜZ TÜRKİYE’SİNDE İSE;
AKP döneminde açılan yeni hapishanelerle, AB’den alınan borç paralarla kurulan Bölge İstinaf mahkemeleri ve açılan yeni Yargıtay Daireleri ve buralara atanan Hâkim ve Savcıların sayıları ile övünür olduk!
AKP döneminde açılan yeni hapishanelerle, AB’den alınan borç paralarla kurulan Bölge İstinaf mahkemeleri ve açılan yeni Yargıtay Daireleri ve buralara atanan Hâkim ve Savcıların sayıları ile övünür olduk!
Asil ve soylu Türk Milleti bunu asla ve asla hak etmiyor, bu pislikleri milletimize reva görenlerin hemen hepsinin cibilliyetleri araştırılıp, genleri incelenmelidir!
AHLÂKİ ÇÖKÜŞÜN KORKUNÇ TABLOSU:
Sigaraya başlama yaşı- 11
Alkole- 12
Uyuşturucuya- 12
Fuhşa ise- 14 e inmiş.
Dürüstler enayi, vurguncular itibarlı olmuş
Helâle bakan yok, haram revaçta
Evlilikler azalmış
Boşanmalar artmış
Evli kalmak sureleri bir- iki yıla inmiş
Vesika için Emniyet kapılarında bekleyen kadın sayısı- 80 bin.
Bütün bu olumsuzluklar kimin umurunda?
TBMM, kendi vurdumduymaz havasında. hem ilgisiz, hem bilgisiz, hem gamsız!
Diyanet Teşkilâtı ise, BİRAZ TİCARET- BİRAZ ZİYARET peşinde!
Sigaraya başlama yaşı- 11
Alkole- 12
Uyuşturucuya- 12
Fuhşa ise- 14 e inmiş.
Dürüstler enayi, vurguncular itibarlı olmuş
Helâle bakan yok, haram revaçta
Evlilikler azalmış
Boşanmalar artmış
Evli kalmak sureleri bir- iki yıla inmiş
Vesika için Emniyet kapılarında bekleyen kadın sayısı- 80 bin.
Bütün bu olumsuzluklar kimin umurunda?
TBMM, kendi vurdumduymaz havasında. hem ilgisiz, hem bilgisiz, hem gamsız!
Diyanet Teşkilâtı ise, BİRAZ TİCARET- BİRAZ ZİYARET peşinde!
Bu 80 Bin kadının içinden sadece bir teki maddi imkânsızlıkları sebebiyle şeytana uyup kötü yola düşmüş ise; bu milletin paralarıyla köşkler yaptırıp, çifte çifte özel saltanat uçakları, zırhlı lüks arabalar alan devlet yöneticilerinin her biri yarın mahşer günü, o kadın ''FUHŞA ZORLAMAK VE TEŞVİKTEN'' yargılanacaklardır ki bundan hiç kimsenin en ufak bir şüphesi olmasın.
Yalan – İhanet - Rüşvet – İltimas – Torpil – Para sayma makineleri, evlerde çıktığı söylenen içi döviz dolu çelik para kasaları- Ali Dibo ve vurgunlar ise basit birer zekâ oyunu ve maharet olarak kabul görüyor!
AKP nin, hukuken ve fiilen önünü açmış olduğu, toplumu top yekun kemiren ahlâksızlıklar karşısında CHP ve MHP den en ufak da olsun bir itiraz yükselmiyor çünkü Genel Merkezlerindekilerin böyle bir dert ve endişeleri bulunmamaktır.
Biz adâlet ve insaf sahibi insanlarız, doğruları konuşmak şiarımız ve dini görevimizdir.
ADÂLET;
Kendini ve kendi yakınını bile haksız yere kayırmamaktır. Benim MHP li oluşum, MHP nin yanlışlarını söylememin önünde engel olamaz!
Kendini ve kendi yakınını bile haksız yere kayırmamaktır. Benim MHP li oluşum, MHP nin yanlışlarını söylememin önünde engel olamaz!
İslâm ahlâkıyla ahlâklanarak, huzur ve sükûn ortamını Türk insanına tekrar yaşatabilmek, ÜLKÜCÜ BOZKURTLARA düşen en büyük görev olmalıdır. Başka bir çıkış yolu da yok zaten.
Ama ne var ki birileri Ülkücü Hareketi sisteme stepne yapmanın gayreti içindeler.
Ama ne var ki birileri Ülkücü Hareketi sisteme stepne yapmanın gayreti içindeler.
Ülkü Ocakları kaderlerine terk edilmiş vaziyette; gençler rehbersiz, hedefsiz, ağabeyisiz, hocasız, seminercisiz bırakılmış.
Ülkücü gençler, sadece seçim zamanları, direkten direğe ip gererek, aday posterlerini ve afişlerini astırmak üzere arkaları sıvazlanıp, çalıştırılan mevsimlik ameleler durumuna getirilmişler
26 AĞUSTOS 2014
Orhan KILIÇOĞLU
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder