27 Aralık 2015 Pazar
ATA NIN DEVLET ADAMLIĞI..
STALİN VE ATATÜRK
''İşte Atatürk ve işte bugün O'nun ismini unutturmaya kalkışanların zavallı durumları...''
Bu yazıyı burada, Ege Denizinde 156 Türk adasına Yunan bayrağı çekilmesine rağmen sesini dâhi çıkartmayan ve bu rezil durumu i içlerine sindirebilen AKP Hükümetine ve Sn. Erdoğan’a hitaben paylaşıyorum. Belki de kendilerinden çok şey bekliyorum.
Öyle ya Süleyman Şah’ın türbesini koruyamayarak kamyona yükleyip, Türk’e ait toprağı terk edenlere, Ege Denizindeki 156 Adamızdan söz etmek ve çare beklemek haksızlık olur!
ATATÜRK’E BAKARAK, BUGÜNKÜLERİ DEĞERLENDİRMEK!
Stalin’in Sovyetler Birliği’nin başında olduğu dönemde, Sovyetlerin Ankara Büyükelçisi ünlü bir diplomat Karakan’dı. Sovyet Devrimi’nin yıl dönümlerinden birinin sabahında Stalin son derece küstah, anlamsız ve onur kırıcı bir demeç veriyor.
BU DEMECİNDE AYNEN ŞUNLARI SÖYLÜYORDU:
“Herkes bilsin ki Rus milleti; Boğazlarla, Ardahan’ı ele geçirmekten asla vazgeçmeyecektir. Çok yakın bir zamanda bu davalarımızı halletmiş olacağımızı şimdiden müjdeliyorum...”
Aynı gece Ankara’da Sovyet Büyükelçiliği’nde de ihtilalin yıl dönümü kutlamaları yapılıyor. Cumhurbaşkanımız Gâzi Atatürk, gece yarısına doğru Stalin’in bu küstah ve saldırgan demecinden haberdar oluyor ve hemen emrediyor:
“Arabaları hazırlayın gidiyorum.”
“Paşamız bu saatte nereye gidecekler?” diye sorulduğunda, Atatürk, “Sovyet Elçiliği’ne.” der.
Atatürk’ün yanında bulunan ekibin etekleri tutuşur. Çünkü olayı kavrarlar.
İçlerinden birisi Atatürk’e sorar:
“Paşa Hazretleri nasıl olur?
Protokolsüz mü gideceksiniz?
Siz devlet başkanısınız, protokolsüz nasıl gidersiniz?”
Atatürk;
“Ben protokol falan dinlemiyorum çocuk. Stalin vatanımın topraklarına göz dikmiş, sen bana protokolden söz ediyorsun. Hazırlayın arabaları” diye cevap verir.
Arabalar hazırlanır. Gazi ve ekibi, Sovyet Elçiliğinin kapısına dayanır. Atatürk, yüzü asık bir şekilde yukarı çıkar ve o sırada elçilikte büyük bir balo vardır.
Atatürk, kendisini karşılayan Rus Büyükelçisi Karahan’ı görünce:
“Merhaba Karakan” der ve aynı sert ifadeyle devam eder:
“Rahatsız ettik ama sen benim şahsi dostumsun, kusurumuza bakmazsın. Bir hususu esasından anlamaya geldim.”
Rus Büyük Elçisi, “Emredin Sayın Başkan” der.
Atatürk, Büyük Elçiye, “Ajanstan öğrendiğime göre, Başbakanınız Stalin, Ardahan ile Boğazlar’ı istemiş, kararı katıymış... Pek yakın bir gelecekte bu kararını uygulayacakmış. Tam böyle söyleyip söylemediğini bilemem ama buna benzer şeyler söylemiş. Tabii ki bu konuşmanın bir kopyası sende vardır. Getir bakalım şunu da işin aslını faslını iyi anlayalım.” Der.
Stalin’in konuşması getirilir. Atatürk, metnin o kısmını yanındakilere kelime kelime tercüme ettirir. Konuşma ajanstan geçen metin ile aynıdır.
Gazi sorar:
“Karahan, elçiliğin telsizinden derhal Stalin’i bulduracaksın. Bu beyanatından vazgeçip geçmediğini sorduracaksın. Sitalin tükürdüğünü yalayacak, yalamazsa ben yapacağımı bilirim. Bu cevap bu gece gelecek çünkü benim Stalin’den çok daha önemli kararım var. İstediğim cevabı almadan elçiliğinizden dışarı adım atmam. Eğer cevap istemediğim şekilde gelirse bil ki buradan çıkıp doğru Rus sınırına gideceğim...”
Karahan çaresizlik içinde telsizin başına koşar ve Atatürk’ün söylediklerini aynen nakleder. Stalin’den gelen cevap büyük önderimizi tatmin eder çünkü cevapta aynen şöyle söylenmektedir:
“Stalin sürçü lisan eylemiştir. Boğazlar ile Ardahan’ı almak gibi bir arzusu kesinlikle yoktur...”
Atatürk, cevabı okuduktan sonra, Rus Büyükelçisi Karahan’a hitaben:
“Karahan seni geri çağırırlar ve yaşatmazlar. Uzun süredir tanışıyoruz, istersen bize iltica et.” Karahan bu teklife olumsuz cevap verir ve cevabı telgraftan hemen sonra bir telgrafla geri çağrıldığını açıklayarak:
“Teşekkür ederim. Sizi tanımış olmam bile yeterlidir. Ancak memleketinizdeki görevim sona ermiştir. Yarın hareket edeceğim’’
Atatürk, Karahan’a olan teklifinde fazla ısrar etmez ve Çankaya’ya döner. On gün sonra şöyle bir haber gelir. Sovyetler Birliği’nin eski Ankara Büyükelçisi Karahan fırında yakılmak suretiyle idam edilmiştir.
1 ARIBURNU, Atatürk’ten Anılar, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Ankara 1976, s. 205-208.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder