3 Aralık 2013 Salı

BARZANİ NE ALIP VERİYOR

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 16 Kasım 2003’te, Barzani ile Diyarbakır’da buluştu.
Bugün 2 Aralık 2013. Enerji Bakanı Taner Yıldız Erbil’de, Türkiye ile Erbil arasında yapılan petrol anlaşmasını kutlamak için.
Anlamı şu; Barzani Türkiye’ye petrol verecek.
Vverecek ama karşılığında ne alacak, önemli olan bu. Türkiye, parasını öder, her yerden petrol alır, bu doğal. Peki, Barzani ile yapılan bu petrol anlaşmasında Türkiye ne verecek, para mı?
Can alıcı soru işte bu…
Her şeyden önce, Barzani’yi Diyarbakır’a getirip Başbakan Erdoğan’la buluşturmak demek, Barzani’yi resmen tanımak demektir.
Peki, Barzani’yi tanımak ne demek…
En başta, Güney Kürdistan’ı tanımak demektir, ki bunun kuzeyi Doğu Anadolu’dur.
Kerkük’ün Barzani işgaline razı olmak demektir, ki Kerkük bir Türk kentidir, üstelik petrol zengini bir bir kent.
Barzani’yi tanımak demek; Irak’ın parçalandığını kabul etmek demektir, ki güneydeki Şii ve Sünni Araplar bir gün mutlaka Türkiye’nin karşısına çıkacaktır.
Bu üç noktada, Türkiye’ye petrol veren Barzani’nin ne alacağına bir bakalım…
Kerkük’ü alıyor…
Güney Kürdistan mührünü alıyor…
Tek başına Irak’ı parçalıyor…
İşte ilk aşamada, Türkiye’ye vereceği petrolün karşılığı bunlar. Sadece bu değil…
Yarın, güneydeki Şii ve Sünni Araplar, Irak’ın toprak bütünlüğüne sahip çıkıp, Barzani’yi alt etmek için saldırırsa ne olacak?
Türkiye, Barzani’yi tanımakla bu tehdidi de yok etmeyi üstleniyor demektir. Yani, Irak’taki olası bir iç savaşta, Türkiye Barzani yanında yer alacak ve onu koruyacak demektir.
Bu durumda Barzani’nin de hazırlıklı olması gerek, ordu kurup eğitmesi, yetiştirmesi gerek, peki, bu nasıl olacak?
Barzani’yi tanıyan Türkiye, bu işi de üstleniyor demektir. Yani Türk subayları Barzani’ye ordu kuracak, eğitecek demektir.
Bu durumda Türkiye ne kazanır?
Petrol alır, her yerden alabileceği gibi.
Peki, Türkiye ne kaybeder?
Zaman içinde, Türk kenti Kerkük, Barzani kenti olur yani Kerkük’ü kaybeder.
Güney Kürdistan’ı tanıdığı için, zamanla Kuzey Kürdistan’ı da tanımak durumunda kalır, yani milli birlik ve beraberliğini de tehlikeye düşürür.
Irak’ın parçalanmasını teşvik ettiği için, yarın Suriye’nin parçalanması durumunda tarafsızlığını yitirmiş olur.
Irak’ta Kürt devletini tanıdığı için, yarın Suriye’de ortaya çıkacak Kürt devletini de tanımak durumunda kalır.
Irak ve Suriye’deki ayrılıkçı Kürt hareketine destek vermiş olduğu için, İran’da ortaya çıkacak ayrılıkçı Kürt hareketini de desteklemek durumunda kalır.
Sonuçta, kendi ülkesinin toprak bütünlüğünü koruyamaz duruma düşer.
Ne karşılığında? Petrol…
Gerçek bu olmasa gerek, çünkü dünyada hiçbir ülke, bir avuç petrol için kendi ülkesinin varlığı ve bekasını tehlikeye atmaz.
Peki, AKP bunu neden yapar?
Anlaşılan o ki, AKP’nin zaten işi bu, bu iş için iktidara getirilmiş gibi görünüyor…
Türkiye Cumhuriyeti Devleti Anayasası’na bakılırsa eğer, petrol karşılığı gibi görülen bu işlerin hepsi birer suçtur!


Erdal Sarızeybek

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder